Seni nedensiz mevsimlerden sakınırdım, Bakmadan yaşardım yaşantıma, Severdim mahzun i güzelliğini Aslında ben nur bakışlarına aşık oldum.
Tepeden tırnağa seni düşünmek, Sensiz hiç var olmamak, Kıyıda kaybetmiş benliğini, Mahsul bakan bakışlarını sevmek
Ölümsüz olan Barış Mançu müziklerimde Seni aramak, Sensiz bir kelimede olsa kafamda tasarlamamak, Aslında ben seni sen olduğun için severim.
Ellerini tutmak kadar uzak, Seni senden koparmak kadar yakın, Bir umut için can veren gönlün, Bir nebze de olsa seni düşünmek için sevdim.
Boş vaatler peşinde koşan, Monoton yaşayıp ta Platonik sevmeği, Hiç olmadan seni sevmek isterdim.
Ölüm safhasında Tek kurşuna maruz kalan, Hiçbir şansı olmadan, Tek kelimeyle seni sevdiğimi söylemek isterdim.
Seni görünce tutulan dilim, Seni görünce tutmazken elim, Ve hiç uğruna Deliler gibi sana sarılmak isterdim.
Monarşice düşünmek yerine, Van da enkaz altında Seni beklemek, O enkazda son kelimeyi sana bırakmak isterdim.
Seni beni ne kadar sevdiğini söylemen için, Değil bu şehri, Değil bu Dünya yı, Bu okyanusu bile severdim.
O ki bu görmez ve tutmaz ellerim, O ki sana dönmek için ölümle savaşmam, Hiçbir çelişki ve kuşku duymadan, Seni hayal etmektir sevmek…
Mısralarda çıkan sözlerimi, Mısralarda su da dağıtılan kâğıtlar, Uçurun da sevdiği için ölen, Çocuk olmaya bile razıydım…
Sen başkalarının yanında Cirit atarken, Sen nedensiz yere beni terslerken, Sen bensiz olmak için yok ederken,
Ben seni, Dağda yanan ateş kadar, Mevsimi belirsiz Şehir gibi sevdim….
|
|
Hikmetullah Yetkin
|
|
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder