Hayatında umudunu kesmiş bir
fidan gibiydi. Ona su vermeye vermeye kurumaya başlamıştı yaprakların
damarları… Nasıl bir insan sevgiye muhtaç kalıyorsa o da suya muhtaçtı. Ta ki yolunun karanlığı bulununcaya kadar.
Karanlıkta adım adım yürümeyi seven, o adımlarda çıkar yol bulmak için siyah
sisli ve korkunç bakışlarından kurtulmaya başlayan bir adam. Suya muhtaç olduğu kadar sevdaya da muhtaç
olan bir genç öyküsüyle başlar… Korkmadan
korkuyu öğrenen genç! Görmeden hissetmeden ve amansız yere sevdalanması… Gel gelelim
içimizdeki zehri kusmaya… facebook ortamında frikik atan aşkın ve sevgisiz
sevginin öyküsüne… Bir ufak atışmayla başlamıştı aşkları… Sanal âlemde adeta
dans reaksiyonunu yaşıyordu kelimeler… Fiiller unutmuştu cimleler, kelimeler yetersiz
kalmıştı beyitlere… Acı bir hüzün ve heyecanla dolaşmıştı kanında onun habersiz
ismi. Dil lal olmuştu. Gözler kör. Bir gece vaktinde ansızın hıçkıra
hıçkıra ağlayan gencin çaresizce sözcüklere saklanmasıyla tutuklu
kalmıştı. İlgi odağı olmayan gönülde bir
perde çeken genç, ilk kez sevdalanmıştı asalsız kıza… Kendisi gibi çamurlarla
büyüyen genç, gözlerindeki yeşilimsiyi etkilemeyi başarmıştı onu… Oysaki sakalı pek yoktu, saçı kol tüylerinden
de kısa ve omuzlarıyla görünüm veren pazılarıydı onu sarhoş eden… Sevginin
beden olduğu o anda onu sevgisiz bırakamıyordu bitpazarında aldığı giysileri… Fakir,
bir o kadarda kapanık olan genç, sevgiliye ilkin padişahını yaşıyordu o an. Siyaha kaplanmış bedeniyle hayata küsmüştü.
İşte tam o an saat:13/14 de sevdalanmıştı masum yetine… Oysaki her şeyin
başlangıcı olduğu gibi her şeyin sonu da olacağını anlamıştı. Ama… Neye çare… Bir
kere tutuklu kalmıştı esrarengiz duygularına… En kazdaki hayallerini değil! Ona
olan heyecanıyla ayakta durabiliyordu. Sevdiğinin saçları sergüjeste benzeyecek
kadar güzel, dekolte giyimiyle vücut organlarını belirten sıkı giysileriyle
hayran bırakabiliyordu herkesi… Gözlerinde ki kahvemsi tadı almaya çalışan ve
kalbinde soyusun tutan gizemli kız. İkisinin bedenden uzak ses sistemiyle
tutuklu kaldı bu hayaller… Biri abes giyinirken, diğeri her şeyi doğal
görüyordu. İkisinin çıkma süreci başlar.
Sevgisiz kalan gözleriyle asıldı telefona ve sigaranın en derin yudumunu
alarak aradı şah eser görünmeyen sevdiğini… -Alo Alooo Sevdiğim orada mısın?
Bir türlü cevap gelmez. Bu tipte olan kişilerde genellikle nedensiz sıkıntılar
ve çalışma reaksiyonlarının yok olmasına neden olmaktadır. Velâkin aşırı
bağımlılık, beyinde ağır gizli zedelemelere yol açmaktadır. Sürekli yağlı yiyen
bir insanda o bez olma riski nasıl çoksa bu tip hastalarda da beyinde şişkinlik
riski fazladır. Bunu pek kaideye almaz. Ama bu tipte olanlarda dehidrasyon yani
denge bozukluğu görülmektedir. Bunların yanı sıra sanal sitemin bir komplo
olduğunu aklınızdan çıkarmamanız gerekir. Belirli şirketler aracığıyla kurulan
bu tuzaklar… Banka soyma, insanları işletme, duygu sisteminin yok oluşu ve
yukarıda anlatılan hikâye gibi gerçek yaşantıyı göstermeye yol açmaktadır.
Hastaların olumsuz netice sonucunda göz bebeklerinin büyümesi, kalp hızının
artması ve nedensiz bir beklenti içerisinde olmaya yer açar. Bu hastaların kötü
hareketler sergilemesine insanlara bakış açılarının değişmesine yol açmaktadır.
Sanal ortamdaki uzak durmak ve kişisel bilgilerinizi kılıf atarak yazmanız
önerilmektedir. Bu şekil olaylarla karşılaştığınızda kaşının sizi işletmesine
ve beyin bilgilerinizi almasına engel olmanız yeterli… Unutmayın! Her şeyde bir
Hikmet vardır.
Dark Devil’in Yazarı Hikmetullah
Yetkin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder