-Herkes bir birilerinin kuyusunu
kazarken, kendi kuyusunu kazmayı unutur. Ama onun kuyusunu da kazan çok olur. Tıpkı
zincirleme sıfat gibi ya da dünyanın enlem ve boylamı gibi… -
Kurban olduğumuzun farkında mıyız? Düşünce yetkimizi elimizde
alan sistemsiz oturaklara, aşk cetvelinde yargılanan milyonlarca mahkûmlara,
kendi egosunu tatmin etmek için başka egoları yok edenlere, kefenin ölçümünü
bilmeden bedenin çizgilerini zevk diye bilenlere, kariyer peşinde koşmaya çalışan
sahte bilinçaltına, annelerin eteklerinde saklanan gizli bölümde ki para kadar
şerefli olmazsa da şerefli şerefsizlere, devrim mücadelesi veren ezilmiş
dillere, mahkûm kalmayı unutup yok olmayı göze alan sefil demokratlara, ülkeyi
menfaatleri için pazarlayan dev başlara… Vb. bir milyona yakın beyin
virüslerine kurban oluyoruz.
Bitki, kendi halinde gece yetişir. Peki, insanoğlu günde kaç
kişiye yetişir? Bir ihtimal değil mi? O halde ihtimaller varsa insanlık esiri
neden var? Neden insanlar suç işler? Irk ayrımı, kişilik ayrımı, sınıf ayrımı,
din ayrımı ve milyonlarca nedeni neden türetiyorlar? Bilinçaltı bizdeyse neden
başkaları yönetmekte?
-Hiçbir duvarın arka yüzü olmadan oluşmaz. O zaman duvar
bilinçaltı ise; yöneltmekte insanların elindedir.-
Bir gün olup da kendi değerlerimizi ve itibarımızı düşünmedik
ya da düşündüğümüzü sandık, bilinçaltı gibi… Dinsel kavram gibi… Bize vesile
olan kişilik gibi…
-Unutmayın! Doğru yapılmayan bir eylemin
doğru sonuçlarını başkaları verir.-
Yazımı ödül alan şiirimle bitirmek sizin anlamanızı daha çok
kolaylaştıracağını düşünüyorum.
Kurulsun
derin devlet, kandan ekmek yapılsın.
Kardeşler,
birbirine düşürülsün, taht kavgası ortaya atılsın.
Siyaset
denilen şeytan yumağı ortaya çıksın.
Demokratlar,
gerçek kimliklerini unutsun, Partiler, ihale için başkan olsun.
Şiirler,
serbest yazılardan polisiyeye dönsün, Yazar denilen kanun yok olsun.
Sanatçılar,
kendilerini popta bulsun. Yönetmen ayakta alkışlasın.
Asıllar
unutulsun. Yılbaşılar kutlansın.
Kadınlar
satılsın. Para için insan, insan için paralılar atansın.
Kardeşlerin
ırkları ortaya çıksın, Sistem yok olsun.
Dilenciler
acıktıkça acıksın, banka hesapları taşsın.
Partilerin
medyada boy boy serüvenleri çizsin, Paradan atlet giyilsin.
Siyasi
görüşü sevmeyenler, kötü haberler yapsın, Dünya'nın küçük olup, insanların
satıldığı bilinsin, Kadir kıymet unutulsun.
Sevgiler
mezar taşına dua okusun. Âşıklar bedenden harfler çizsin.
Sevmek
denilen tabir, sahte ağızlarda dolaşsın.
Allah
adına ibadetler unutulsun, Fakirler, Hristiyan olsun.
Cemaatler,
Hristiyan’dan dua istesin, Vahiy yolunu bulsun.
Kâğıt
paralar ölümle boğulsun, İnsanların tapınağı yok olsun.
Ki
ders alan yeni evlat olsun. Ders alan ülke olsun. Ders alan yoksul olsun. Ders
alan bu hale düşüren sahte hiyerarşi olsun. Aslında ders alan insanlık olsun.
Konuda ki en
anlamlı sözüm:
-Benim düşündüklerimi düşüne biliyorsan,
söyleyeceklerimi düşüne biliyorsundur.-
Not: Doğru eleştiri yapıldıkça doğru cevaplar verilir. (Karışık
bağlantı olabilir. Karışık bağlantıyı çözmek sizi geliştirir. Şimdiden
sağlıcakla kalın.)
-Müslüman olmak istiyorsa bir insan,
Müslümanlığı dışa yanlış enjekte etmez.-
Yazar, şair, yayıncı: Hikmetullah Yetkin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder